NASA'dan Satürn ve Uyduları!


    Cassini Uzay Aracının web sayfasında hem uzay aracını hem de Satürn'un uydularını izleyebilir, onların hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

    Bunun için öncelikle Cassini'nin web sayfasına girip çıkan resme ya da alttaki giriş linkine tıklamanız yeterli olacak. Ufak bir program bilgisayarınıza yüklendikten sonra sayfa Satürn ve uydularını gösteren bir animasyonla açılıyor. Burada "Mission Mode" seçildiğinde istediğiniz uyduyu veya Cassini seçerek Satürn etrafında dolanabiliyorsunuz. Dolanım süresini sayfanın altındaki hız göstergesinden yapabilirsiniz. Fazla hızlı yaparsanız keyfini almayabilirsiniz. Benden bir tavsiye uydulardan birini seçip Satürn'ün etrafında bir iki tur atın. Bu sayede seçtiğiniz uydunun yüzeyi hakkında da bilginiz olacaktır. Daha sonra Cassini Uzay Aracını seçin. Cassini ile Satürn ve uydularını da rahatlıkla izleyebilirsiniz.

    Anasayfaya dönüş yaptıktan sonra "spacecraft" ile Cassini hakkında bilgi sahibi olacağınız bölüm karşınıza çıkacak. Araç üzerindeki parçalara tıkladığınızda, parçaya ilişkin detaylı bilgileri görebilirsiniz.

    Son olarak da "Moon Mode" bölümünde Satürn'ün 7 uydusuna ilişkin bilgiler içeren sayfa karşınıza çıkacak. Her uyduya ait ayrıca birkaç resmin açıklamasıyla birlikte yeraldığı bu sayfada uyduların özelliklerini anlayabilirsiniz.
İlgili sayfaya http://saturn.jpl.nasa.gov/video/cassinivirtualtour/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Devamı...>>

344 Ötegezegenimiz Oldu!

Ötegezegen sayısı 344'e, gezegeni bulunan yıldız sayısı da 291'e yükseldi. Son bulunan iki ötegezegen 2 m lik Alfred Jensch Teleskopu ile 3 yıldır yapılan bir araştırmanın ve gözlemin sonucunda keşfedildi. Yeni bulunan gezegenlere ilişkin temel bilgiler şu şekilde:



42 Dra b: 316 ışık yılı uzaklıktaki K tayf türünde, taç sıcaklığı 4200 C derece olan 42 Dra yıldızına ait bulunan ilk gezegen. Gezegen en az 3.88 Jüpiter kütleli. Yıldızına 1.19 GB (Gök birimi) uzaklıkta.

HD 139357 b: 395 ışık yılı uzaklıktaki K tayf türünde, 11.5 Güneş çapında, taç sıcaklığı 4700 K derece olan HD 139357 yıldızına ait keşfedilen ilk gezegen. HD 139357 b gezegeni, en az 9.76 Jüpiter kütleli, yıldızına 2,36 GB uzaklıkta ve dolanım süresi 1125 gün. Gezegenlere ilişkin detayı bilgiler planetquest adresinde bulunabilir.



Yandaki çizimde bulunan gezegenlerin Güneş Sistemi'ndeki olası yerleri karşılaştırılmıştır.

Devamı...>>

Gece ve Gündüz Bugün Eşit


Yılda iki defa karşılaştığımız gece ve gündüz eşitliği bugün gerçekleşecek. Ekinoks adı verilen gece ve gündüzün eşitlenmesi durumu her yıl 21 Mart ve 23 Eylül'de meydana geliyor.

Bu tarihlerde güneş ışınları ekvatora dik vurarak, aydınlanma çemberinin kutupların tam ortasından geçmesine neden oluyor. Resimde kutupların yarısının aydınlandığına dikkat ediniz. Ayrıca aşağıdaki filmde ekinoks oluşumu anlatılıyor. Film NASA sitesinden alınmıştır.





Devamı...>>

Hubble'dan Satürn ve Dört Uydusu

     24 Şubat’ta 2009′da Hubble Uzay Teleskobu, Satürn ve dört uydusunu aynı karede fotoğrafladı. Fotoğrafta Satürn’ün kuzeyindeki büyük gölge Titan uydusuna ait. Portakal devin sol aşağısında halka yakınında Mimas görünmekte. Satürn’ün diskinden uzakta olan ise Dione ve zayıf olanı Enceladus görülmekte.

     Bu ender rastlanan görüntü Satürn’ün halkalarının eğimiyle gerçekleşir. Satürn halkaları 10 Ağustos ve 4 Eylül arasında çizgi şeklinde görünecek. Ancak Satürn o zaman Dünyadan izlenemeyecek kadar Güneş tarafında yer alacak. Bu halka görüntüsü ancak 14-15 yılda bir oluşur. En son 1995-1996 ‘da bu tür bbir görüntü veren Satürn’ün bu sayede birkaç yeni uydusu keşfedilmişti.

     Satürn’ün atmosferindeki bantlı yapılar Jüpiter’le benzerlik gösterir.

     Satürn’ün kağıt gibi ince görünen halkası her 15 yılda bir görülür. Bu görüntü hem görsel anlamda hem de uyduların Satürn’ün önünden geçişi açısından gökbilimcilerin dikkatini çeker.


     2009 yılının başı Satürn ve uydularının izlenmesi için uygun bir zamandır. Satürn’ün en büyük ayı, dört ayrı tarihte; 24 Ocak’ta, 9 Şubat’ta, 24 Şubat’ta, ve 12 Mart’ta, tüm dünyadan izlenememesine karşılık çoğu bölgelerde gözlemlenmeye uygundu.

     Bu resmi Hubble, 24 Şubat’ta dev bizden 1,25 milyar km uzaklıktayken aldı. Gezegenin hafif üstünde görülen karanlık bölge halkaların gölgesidir.


Devamı...>>

Avcı Kuşağının Altındaki Güzel

     Kışın gökyüzünü süsleyen en önemli bulutsu kuşkusuz Avcı (Orion) Bulutsusu. Avcı Bulutsusu, geçmişteki sembolik resimlerde kalkanı ve kılıcıyla gösterilmiş. Avcı Bulutsusu’nda yaşamının sonlarına yaklaşan Betelgeuse yıldızı da kırmızı renkte dikkat çekmektedir.


     Tabi burada Avcı Bulutsusu’ndan değil, Becklin-Neugebauer (BN) cisminden bahsedeceğiz. 1968 yılında Eric Becklin ve Gerry Neugebauer tarafından keşfedildi. Cisim kızılötesi gökbilimin ilk buluşlarındandır.


     BN’nin önemi yeni ve büyük bir yıldızın oluşum bölgesi olmasıdır. Çünkü bu bölgeden yoğun bir şekilde kızılötesi ışınım alınmaktadır. Toz bulşutunun arka fonunda bir yıldızın parıldadığı görülmektedir.

     BN nesnesi Güneş Sistemi boyutlarında olup, bölgenin sıcaklığı 700 K gibi bir değerdedir. Bölgedeki toz yapısının Avcı Bulutsusu’ndaki yıldızların baskısıyla birleşip yoğunlaştığı düşünülüyor. Bu yoğunlaşma sponucunda da 15 Güneş kütleli bir yıldız oluşmuştur.

     Bu düşünceyi doğrular nitelikte yine Avcı Bulutsusu yapısında BN benzeri bir oluşum bulunması da uzun sürmedi. Kleinmann-Kow bulutsusunun da yıldız oluşum bölgesi olduğu aynı yıl keşfedildi.

Devamı...>>

Şehriniz Ne Kadar Karanlık


2009 Dünya Astronomi Yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen bu etkinlik ile şehrinizin gökyüzü gözlemciliğine ne kadar uygun olduğu sorusunun cevabı bulunacak. Yapay ışıklarla donatılmış şehirlerimiz aydınlık olurken, gökbilimciler bu durumdan pek de hoşnut değildir. Çünkü oluşan ışık kirliliği nedeniyle istedikleri gözlemleri yapamayabilirler. Dünya'nın ışık kirliliği dağılımını bulmak için DAY bizleri oldukça bait bir etkinliğe davet ediyor.

Yapılacak işi oldukça kolay. Önce bulunduğunuz yerin enlem ve boylamını bulmalısınız. Bunun için Google Earth programı kullanılabilir. Google Earth ile yerinizi görüp koordinatınızı kaydettikten sonra, saat 19-22 arasında gözünüzü gökyüzüne çevirin ve Avcı Takımyıldızını arayın.

Avcı Takımyıldızını gördükten sonra da yacağınız iş, etkinlik sayfasındaki hangi görüntüyle eşleştiğini belirlemek. Sonucu da raporla iletiyorsunuz. Bu kadar.

Bundan önceki yıllarda bu tür konularda en fazla ilgiyi ABD halkı gösterdi. Biz neden ilk 10 içinde olmayalım. Haydi herkes başına. Birkaç dakikalık gözlemle Gökbilim'e ufak da olsa bir katkıda bulunacağız.

Detaylar için: http://astrons.sabanciuniv.edu/globe/index.htm

Devamı...>>

Kepler'den Haberler

Güneş Sistemi dışındaki gezegen avında gökbilimcilerin büyük umutlar beslediği Kepler Uzay Aracı, araştırmasını yapacağı yörüngesine doğru yoluna devam ediyor. Şu an Dünya'dan 1 milyon km uzaklıktaki Kepler, saniyede 1 km yol alıyor.

Kepler Uzay Aracı 7 Mart 2009 da fırlatıldı. Uzay boşluğuyla tanıştığından bu yana, çeşitli testler yapıyor ve teleskopunu en iyi görüntü ve veri analizi için ayarlıyor.

Kepler Uzay Teleskopu özellikle Dünya benzeri ötegezegen bulmak için tasarlandı. Yaşamın mümkün olabileceği bir gezegende özellikle su, oksijen ve karbon en önemli elemtleri oluşturuyor. Bu gazları bulunduran bir gezegende yaşam olma olasılığı yüksek. Şimdiye kadar bulunan 342 ötegezegenden sadece birinin (Gliese 581 c) sıcaklığı 0-40 C derece aralığında. Bu sıcaklık aralığı da sözkonusu gezegende suyun bulunma olasılığını yükseltiyor. Bunun dışında bulunan gezegenler ise ya yıldızlarından çok uzakta, ya da oldukça yakında bulunuyor.
Ancak burada asıl aranılan özellik bunlarla sınırlı değil. Gezegenin aynı zamanda yaşamsal bölge içerisinde de yer alması gerekiyr. Aşağıdaki grafikte herhangi bir yıldızın yaşamsal bölgesi nerede olması gerektiği belirtilmiştir.


342 ötegezegenden hiçbirisi Dünya büyüklüğünde değil. Bulunanların hepsi Dünya'dan oldukça büyük. Bunun nedeni ise kullanılan yöntemlere karşılık teleskop ve yardımcı araçların yeterince hassas olmaması.

Kepler, ötegezegen bulunma yöntemlerinden geçiş yöntemini kullanarak yeni gezegenler bulacak. Bu yöntemde yıldızların parlaklık grafiklerindeki değişimler izleniyor. Eğer bir yıldızın önünden başka bir gökcismi geçerse yıldızın parlaklığında belirgin bir düşme gerçekleşir.Parlaklığıun azalma miktarı ise yıldızın önünden geçen cismin kütlesel büyüklüğünü verir. Ancak bu azalma çok küçüktür. Bir örnek vermek gerekirse, bizden 1000 km uzaklıkta bulunan güçlü ışık kaynağının (örneğin projektör) önünden geçen sivrisineği görmeye çalışıyoruz!!

Kepler, uzayda Büyükayı Takım yıldızının iki katı büyüklüğğündeki bir alanı tarayacak. Hubble'a göre çok daha geniş alan bu. Buarda da bir karşılaştırma verirsek, Hubble kum tanesi kadarlık yeri gözlemleyebiliyorsa Kepler bir CD büyüklüğündeki bölgeyi gözleyebilecek.

Devamı...>>

CERNLAND ve Evrenin Gizemi -gençler için-

Cern heyecanı devam ediyor .
Web tasarımcı Robert Cailliau , Cern Web 'in 20. yıldönümü kutlamasında gençlere ulaşmayı hedefledi.
Evrenin gizemini araştıran dev laboratuarda neler yapılıyor ,big-bangin sırrını çözmek için bilim insanları hangi deneyleri ve nasıl yapıyorlar ?
7-12 yaş gençler için oyun ,video ve multimedia uygulamaları olarak sunulan tasarım aşağıdaki bağlantıda,
http://www.cern.ch/cernland iyi seyirler...
Devamı...>>

GAMA IŞINI TELESKOPU FERMİ İLE EVREN HARİTASI OLUŞTURULUYOR


Fermi Gama Işını Uzay Teleskopu
Nasa’nın Fermi Gama Işınları Uzay Teleskopu ile gökbilimciler son 3 aylık veriler ışığı altında görünür evrenin haritasını çıkarıyorlar. Fermi Teleskopu Güneş sisteminden milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki gökadalardan dünyaya ulaşan gama ışınlarını çözümlemeye çalışıyor.

Fermi bize daha önce uzaydan gelen gama ışınlarını çözümleyerek detaylı bilgiler sundu. Şimdi ise Büyük alan teleskopuyla (LAT) daha detaylı veriler elde edilebilecek.
Fermi ile yoğun gama ışınlarının alındığı karadelikleri, uzak gökadaları, pulsarları ve hatta yoğun gökadamızdaki yoğun kümeleri görebiliyoruz.

205 parlak ışınım kaynağı kaydedilerek evren haritasının genişletilmesi asıl görevdir. Bu bilimsel çalışma sonucunda ilk kataloglama bu yıl üretildi.

LAT’ın bütün göğü her 3 saatlik zaman dilimlerine bölüp taradığı görüntüler bilgisayar ekranlarına alınıp bilim insanlarınca incelenmekte.

Gözlerimizle tespit ettiğimizden 150 milyon kat daha fazla görünür ışık kaynağı gözlemlenmektedir LAT’ın ağustos ayından 4 Ekim 2008 tarihine kadar olan gözlemleri birleştirildi.

NASA'nın Fermi gama ışını uzay teleskobunun derin uzay gözleminden elde edilen görüntü. Bu görüntü görünür ışıktan 150 milyon kez daha fazla ışınımı görüntüleyebilen Fermi ile elde edilebiliyor.

Samanyolu Gökadası’nın yeni haritasında da önceden farkedilmemiş yapılar ortaya çıkarıldı. LAT’ın gözlemlerinde gökadamızdaki 5 kaynağın özellikleri çıkarıldı.

Bu beş kaynak ve özellikleri ise;

Güneş: Güneş’teki hareketlilikler bize faydalı veriler sağlamaktadır. Dünya’nın Güneş etrafında dolanması bize gökyüzündeki değişik bölgeleri göstermektedir.
Güneş’ten gelen gama ışınlarının parçacıklarla, gaz ve ışıkla çarpışmalarını Fermi görmektedir.

"Güneş sistemi’ndeki gama-ışını kaynağı Güneş’tir. LAT artan yüksek işaret dalgalanmaları nedeniyle Güneş’te önümüzdeki birkaç yıl içinde hareketlilik beklemekte.

LSI +61 303: 6500 ışık yılı uzaklıktaki Kraliçe (Cassiopeia) takım yıldızının içerisindeki x-ışınlarının toplu olarak alındığı bölgedir. Bu olağandışı sistem sıcak B - tipi yıldız ve nötron yıldızından oluşmaktadır. 26,5 gün boyunca devam eden radyo patlamaları üreten sistemin enerjisi henüz Gökbilimciler tarafından anlaşılamadı.

PSR J1836+5925: Ejderha (Draco) Takımyıldızındaki bu pulsar (kendi etrafında çok hızlı dönen ve etrafa yoğun olarak ışınım saçan nötron yıldızı), Fermi tarafından gama ışınlarının incelenmesiyle keşfedilmiştir.

47 Tucanae: NGC 104 olarak da bilinen yuvarlak kümelenmiş yıldızlar kümesi içerisinde ve bizden 15,000 ışık yılı uzakta güney takımyıldızındaki Tukan (Tucana).

Belirsiz Olanlar: Fermi 30 parlaklıktan fazla gama ışınımı kaynaklarını da gördü. Bu, önceki görevlerde de görülemeyen 0FGL J1813.5 - 1248, Fermi'ın LAT aracı tarafından da görülmekte.

Samanyolu’nun yakınlarındaki Serpens Cauda takımyıldızı hakkında da Gökbilimciler çok fazla bilgiye sahip değiller.

Şili'deki And Dağları'ndan çekilmiş Samanyolu fotoğrafı. Bu fotoğraf Bulutsu sitesinde 4 Ocak 2008 tarihinde günün fotoğrafı olarak yayımlandı.

Gökadamız çevresindeki en büyük 5 Gökada:

NGC 1275: Kahraman A (Perseus A) olarak bilinen gökada aslında Kahraman Gökadası topluluğundan oluşur. Bizden 233 milyon ışık yılı uzaklıktaki gökada yoğun radyo ışınımları yollamakta.

3C.454.3. : Bu gökada aktif bir "blazar" tipidir. Birçok etkin gökada, merkezlerindeki süper kütleli karadelikler tarafından yönetilmektedir. Blazarlar oldukça değişken ve yoğun gama ışınları yollarlar. 454.3 3C de bunlardan biri. Yolladıkları işaret Fermi tarafından algılanır. Sözkonusu gökada bizden 7,2 milyar ışık yılı uzaklıktaki Kanatlıat (Pegasus) takımyıldızında bulunuyor.


Blazar modeli

PKS 1502+106 : Bu blazar 10.1 milyar ışık yılı uzaklıktaki Çoban (Boötes) takımyıldızında bulunuyor. Birdebire ortaya çıkıp 3C 454.3’den bile daha yoğun ışınım yollayan gökada daha sonra gözden kaybolmakta.

PKS 0727-115: Samanyolu’nun bir üyesi gibi görünen bu gökada, aktif bir kuasar gökadasıdır. 9,6 milyar ışık yılı uzaklıktaki Pupa (Puppis) takımyıldızında yer alıyor.

Belirsiz Olanlar: 0FGL J0614.3-3330 Güvercin (Columba) takımyıldızının güneyinde ve büyük bir ihtimalle Samanyolu'nun dışında bulunuyor. 1990’lı yıllarda çalıştırılan NASA'nın Compton Gama Işını Gözlemevi’nde görüldü, ama bu kaynağın yapısı hakkında bir bilgi elde edinilemedi.

NASA'nın Fermi gama-ışın uzay teleskobu, bir astrofizik ve parçacık fiziğine katkılar yapmaktadır. Yapımının büyük bir bölümü ABD tarafından gerçekleştirildi ve Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İsveç'teki bilimsel kurumlar desteklemişleridir.

Kaynak: NASA Fermi Uzay Teleskopu Sayfası

Devamı...>>

Satürn En Yakın Konumda


Satürn, 8 Mart’ta karşı konumda (Güneş’in tersi yönde) bulunacak. Satürn o gün her zamankinden daha parlak ce daha büyük görünecek. Satürn 8 Mart’ta Dünya’dan 1,26 milyar km uzaklıkta bulunacak ve gün doğumundan gün batımına kadar gözlemlenebilecek.


Satürn güneş battıktan sonra doğu tarafındaki Aslan takımyıldızı bölgesinde bulunacak. Satürn’ü görmek için Aslan Takım yıldızının en parlak ikinci yıldızının 10 derece güney batısına bakmak gerekiyor. (10 derece için kolunuzu uzatıp elinizi yumruk yapın. Yumruk uzunluğu 10 derecedir.)

Geçmişten beri Satürn insanları büyüleyen bir gezegen. Teleskopla bakıldığında güzelliği net olarak görülmekte. Güneş battıktan hemen sonra gözlem için uygun olmayabilir, ancak bir süre sonra Satürn, gecenin karanlığında tüm güzelliğiyle karşımızda olacak. Bu yılın eylül ayında Satürn halkaları neredeyse görülmez olacaklar.

Satürn Güneş Sistemi’ndeki 2. büyük gezegen olup, çoğunlukla helyum ve hidrojenden oluşmuştur. 47 Dünya kütlesindedir. Hacmi Dünya hacminin 687 katıdır. Güneş etrafındaki dolanımını 29,4 yılda tamamlar. Satürn suda batmayan gezegen olarak da tanımlanır. Yoğunluğu suyun yoğunluğunun %70 i kadardır. 47 irili ufaklı uydusu bulunmaktadır. Uydusu olan Titan Güneş Sistemi’ndeki en büyük 2. uydudur.

Devamı...>>

Plüton'un Atmosfer Sıcaklığına İlişkin Yeni Bulgular


Yukarıdaki çizimde Plüton'un yüzeyi resmedilmiştir. Plüton yüzeyindeki metan yapıları görülmektedir. Hilal görüntüsü ile verilen Plüton uydusu Charon. Nokta şeklinde parıldayan ise Güneş.

     Gökbilimciler cüce gezegen Plüton’un atmosferinde yeni bulgular elde ettiler. Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’ndeki en büyük teleskop (VLT) yardımıyla gökbilimciler Plüton’un atmosferindeki metanın beklenen daha fazla olduğunu ve yüzey sıcaklığının 40 derece daha fazla olduğunu gözlemlediler. Atmosfer sıcaklığını -180 derece olarak ölçen gökbilimciler bu durumu, atmosferde gezegenin yüzeyinde bulunan metana bağlıyorlar. Emmanuel Lellouch, “Atmosferdeki metan gazı Plüton’un ince atmosferini sıcak tutmaktadır” diyor.

     1980 lerden bu yana Plüton’un ince atmosferinde metan izleri, azot ve karbondioksit gazının bulunduğu bilinmekteydi. Plüton Güneş etrafındaki 248 yıllık uzun dolanımında atmosferindeki gazlar yavaş yavaş donmakta yüzeye düşmektedir. Güneş’e yaklaştıkça da yüzeydeki katı buzun sıcaklığı artarak gaz haline dönüşmektedir.

     Yakın zamana kadar Plüton’un atmosferindeki üst kısımdaki değişimler izlenebilmekteydi.
Güneş Sisteminden uzaktaki bir yıldızın Plüton tarafından örtülmesiyle gözlemciler bu değişimin 50 derece dolayında olduğunu ortaya çıkardı (-170 C dereceden daha sıcak).

     Dünya atmosferine göre Plüton’un atmosferi ters çevrime uğramakta ve bundan dolayı da atmosfer sıcaklığı yüzeye göre daha sıcak olmaktadır. Bu sıcaklık değişimi kilometre başına 3 derece ile 15 derece rasında değişmektedir. Dünya atmosferinde ise kilometre başına sıcaklık 6 derece düşmektedir. Plüton’daki atmosfer varlığını yüzeydeki buzun süblimleşerek gaza dönüşmesine borçludur. Bu süblimleşme derideki terin buharlaşarak vücudun soğuması gibi yüzeyde soğumaya neden olmaz. Gözlemler Plüton atmosferindeki metanın atmosferdeki sıcaklığı nasıl etkilediğini ortaya çıkarmıştır.

     Burada iki modelden söz edilebilir. İlki, Plüton’un yüzeydeki donmuş azotun üzerinde ince tabaka halinde bulunan metanın yüzeyin daha fazla soğumasını engellemesidir. İkinci senaryoda ise metan tabakalarının tüm yüzeyde değil parça parça bulunduğuyla ilgilidir.

     İkisinden hangisinin daha doğru olduğu Plüton’un Güneş’ten uzaklaşmasıyla yapılacak gözlemler ile ortaya çıkacaktır. Burada NASA’nın Yeni Ufuklar (New Horizons) uzay aracının 2015 de Plüton’a varmasıyla daha fazla ipucu elde edilecektir.

Yeni Ufuklar Uzay Aracı

Kaynak: Astronomy

Devamı...>>

Kepler Supernova Kalıntısı

Ölü Yıldızdan Doğan Hayat
Bilim insanları NASA nın Chandra X-ışın Gözlemevini kullanarak , galaksimizdeki en genç süpernova kalıntısının yeni görüntülerini ortaya çıkardılar.

Bu patlayan yıldız kalıntısının yeni görüntüsü,astronomların uzun süredir merak ettikleri ve anlamaya çalıştıkları;

-bir yıldızın hayatı nasıl bir felaket ile sona erebilir?

-evrenin genişleme ölçüsü nedir?

gibi gizemli soruları çözmelerine yardımcı olmaktadır.


Devamı...>>

Kepler'e 3 Gün Kala


     Evrende yalnız mıyız? İnsanoğlu varolduğundan bu yana bu soruyu hep merak etmiştir. Evrenin bir köşesinde acaba bizim gibi akıllı canlılar var mı? Dünya'dan başka bir gezegende acaba hayat var mı? Bu soruların cevabını bulmak için son birkaç 10 yılda Gökbilim'de oldukça büyük ilerlemeler katedildi. İşte bu gelimelerin sonucunda ortaya çıkan yeni bir teleskop, gözlem aracı Kepler. Kepler ile yeni gezegen avı artarak devam edecek gibi görünüyor.

     Johannes Kepler, gezegenlerin Güneş etrafında elips bir yörüngede dolandığını ve bunların periyotlarını hesaplayan, Galile ile mektuplaşmış bir gökbilimci. Galile kadar olmasa da Gökbilimciler ve fizikçiler arasında özel bir yeri vardır. İşte onun adını taşıyan Kepler Uzay Teleskopu 7 Mart 2009 günü Türkiye saatiyle 06.00'da Dünya yörüngesindeki konumuna fırlatılacak.

     Bugün tarihiyle 289 yıldıza ait 342 ötegezegen keşfedildi. Bu gezegenlerden kütlesi en küçük olanı Dünya kütlesinin en az 3,3 katı olan MOA-192 b. Hacimsel anlamda en küçük olanı ise geçenlerde keşfedilen COROT Exo-7 b. Exo-7 b'nin çapı Dünya çapının 2 katı kadar. Yani hacmi Dünya hacminin 8 katı kadar. Elimizdeki araçlarla ancak bu kadarını bulabildik. Ama bu yazgı 5 martta Kepler ile bitecek gibi görünüyor.

     Kepler'in öncelikli görevi Dünya benzeri gezegenler bulmak. Yeni Güneş Sistemleri ortaya çıkarmak. Bugün 37 yıldızın en az iki gezegeni olduğunu bilmekteyiz. Kepler ile bu sayı daha da artacak. Daha da önemlisi yaşam alanı içerisinde gezegen arayışında bir devrim yaşanabilir. Şimdiye kadar sadece Gliese 581 c gezegeninde yaşam olma veya oluşabilme olasılığı var ki o da netleşmiş değil.

Kepler'in gözlem yapacağı bölge kareler içerisinde gösterilmiştir.

     Kepler, 3 buçuk yıl boyunca Samanyolu Galaksimizdeki Kuğu-Çalgı (Cygnus-Lyra) Takım yıldızları arasındaki bölgede yaklaşık 100 bin yıldızı inceleyecek. Gezegenleri geçiş yöntemiyle bulmaya çalışacak. Geçiş yönteminde bir yıldızın parlaklığındaki değişim izlenir. Yıldızın önünden bir cisim geçtiğinde parlaklığında bir azalma gözlemlenir. Azalmanın değerine göre yıldızın önünden geçen cismin kütlesi, periyodu hesaplanabilir. Bulduğumuz ötegezegenlerin 56'sı bu yöntemle keşfedilmiştir.

Samanyolu içerisinde Kepler'in gözlem yapacağı alanı gösteren resim


Devamı...>>

Yıldız Doğumu



Bazen bir gaz ve toz bulutu, o kadar büyük kütleye sahip olur ki, kendi çekim kuvveti bir top haline dönüşmesine sebep olur. Sıkışma sırasında , gaz içindeki atom ve moleküller o kadar sıkışık olurlar ki, yeni atomlar oluştururlar ve çok büyük miktarlarda enerji açığa çıkarırlar. Bu meydana geldiğinde toz ve gaz bulutu parlamaya başlar. Artık yeni bir yıldız doğmuştur.
Bu denklem sıkışmanın, küçülmenin başlaması için gerekli olan gaz ve toz bulutu miktarını göstermektedir. Kritik kütle Mj ile gösterilmiştir. Jeans kütlesi olarak bilinen kritik kütle 20. yy'da bu konuda araştırma yapmış olan ünlü astrofizikçi James Jeans anısına Mj ile gösterilir.
Mj kütlesinden daha az kütlesi olan gaz bulutları bulut olarak kalır, daha fazla kütleye sahip olanlar sıkışmaya, küçülmeye başlar. Bulutun ilk yoğunluğu P0 ile, sıcaklık T ile, Boltzmann sabiti kB ile, çekim sabiti G ile, bulut içinde atom ve moleküllerin ortalama kütlesi m ile gösterilmektedir.

Devamı...>>

Q Yıldızı

Q Yıldızı , oldukça şiddetli kuvvetin bir arada tuttuğu nötronlar,protonlar ve elektronların oluşturduğu elektrik yükü nötr ve çekim kuvvetinin olmadığı kuramsal nötron yıldızıdır.
Bu tür yıldızların kütlesi en fazla yaklaşık olarak 3 Güneş kütlesi kadar olan bir nötron yıldızıdır.

Gri delik olarak da adlandırılır, Quark yıldızları ve Kara Delikler ile karıştırmamak gerekir,
V404 Cyg. gibi.
Devamı...>>