SuperMoon Neler Yapacak Neler!!!
Ethem Derman hocamızın yeni yazısı bugünlerde çoklukla bahsedilen "süper Ay" üzerine...
Medyamız sağolsun bu haberin üzerine atladı, neden çünkü yeni bir kıyamet senaryosu da o yüzden. Gazetelerde ikişer haber çıktı, televizyonlarda tartışma programları düzenlendi. Bu notumuzda gelin bir astrologun isim babası olduğu bu SuperMoon olayını inceleyelim.
Medyamız sağolsun bu haberin üzerine atladı, neden çünkü yeni bir kıyamet senaryosu da o yüzden. Gazetelerde ikişer haber çıktı, televizyonlarda tartışma programları düzenlendi. Bu notumuzda gelin bir astrologun isim babası olduğu bu SuperMoon olayını inceleyelim.
Medyada çıkan habere göre 19 Mart günü Ay 18 (veya 19) yıldan bu yana ilk kez dünyamıza çok yaklaşacak ve %14 daha büyük gözükürken %30 daha parlak olacak. Dünyamıza çok yaklaştığı için de çekim (gel-git demek istiyorlar) etkisi çok artacak ve yeryüzünde büyük felaketlere neden olacak. Nedir bu feleketler deyince hemen sıralıyorlar; büyük depremler olacak, volkanlar ateş püskürmeye başlayacak ve iklim değişiklikleri nedeni ille ortalığı sel götürecek. Bakarmısınız olayın ne denli tehlikeli olduğuna? Yine medyada bu konu tartışılırken uzmanların görüşüne başvuruyorlar, doğal olarak 2012 kıyameti hakkında kitap yazanlar veya herzaman o değişmeyen uzmanlar. O büyük kıyamete hazırlık olsun diye bu küçük kıyamet önceden geliyormuş, olmayan foton kuşağı ile birlikte :)
Tüm medya halkın cahil kalmasını istediğinden dolayı iş başa düştü. Beni bir gazeteden aradılar, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz diye, hemen yanıtı yapıştırdım. Yine şarlatanların ortaya attığı saçma sapan bir iddia dedim. Ay 27.3 günde bir Dünya'nın çevresinde bir tur atar, yörünge şekli elips olduğu için de bu süreçte bir kez en yakın olur bir kez de en uzak olur. Beni arayan gazetede bu görüşüm çıkmadı doğal olarak. Gökbilimde en yakın olduğu noktaya “enberi”, en uzak olduğu noktayada “enöte” deriz. Olayın ilginçliği Ay tam enberi noktasına geldiği anda da dolunay evresinde olması. Enberi noktasında iken gerçekten Ay'ın açısal boyutu, normal boyutundan daha büyük olur, yani yazılan %14 daha büyük olacak ifadesi doğru, hem büyük hem de yakın olduğu için %30 daha parlak olacağı da doğru.
Ay enöte blgesinde iken açısal boyutu küçük, enberi noktasında iken çok daha büyük görünür. |
Ay'ın yörünge dönemi 27.3 gün iken, Güneş'e göre dönemi ise 29.5 gündür. Yani iki dolunay arasında tam 29.5 gün vardır. İslami takvimde kullandığımız ayın uzunluğu. Ay yörüngesinin herhangibir noktasında iken dolunay olabilir. Ama enberi noktasında iken dolunay olması öyle her zaman olası değil. Bunun hesabını yapmak da çok kolaydır. İki dönem arasında 2 gün olduğuna göre her ay yörüngede bu kadar kayacağına göre yaklaşık 14 ayda bir dolunay enberi noktasında meydana gelir. Bu kadar sık olan enberi noktasında dolunayın meydana gelmesi neden 19 yılda bir oluyormuş diye herkes araştırabilir. Ay'ın enberi ve enöte geçişlerini veren web sayfaları vardır. Örneğin http://www.fourmilab.ch/earthview/pacalc.html. Güneş'in etkisi ile her enberi noktasındaki uzaklık birbirine eşit değil. Bu sayfada 2011 yılı için hesapla dediğimde 19 Mart saat 19:10'u gösterdi. Saat greenwich saati ile verili gökbilimde ve o gün o saatde Ay Dünya'dan 356577 km uzakta olacak. Bu 2011 yılı için gerçekten en yakın konum. Hemen 2010, 2009 ve 2008 yıllarına da baktım ve orada durdum çünkü 12 Aralık 2008 günü aynı olay gerçekleşiyor ve Ay'ın uzaklığı sadece 356567 km. Yani 19 yıldır ilk kez böyle bir olay gerçekleşiyor ifadesi yanlış.
Ay'ın yer çevresindeki yörüngesi bir elipstir ve odağında Dünya bulunur. Doğal olarak bir ay içinde bir kez enyakın konuma bir kez de enuzak konumda bulunur. |
Neden insanlar Güneş tutulması sırasında veya Ay'ın böyle durumlarında deprem bekliyor? Güneş, Dünya ve Ay aynı doğrultuda olduğu zaman her iki cismin yeryüzüne uyguladığı tedirginlik etkisi maksimum olur. Gel-git etkisi dediğimiz durum her gün iki kez gerçekleşir ve özellikle dünyamızda atmosfere ve okyanuslara etkisi büyüktür. Ay dolunay veya yeniay evresinde olduğu zamanlar bu etki daha büyük olur ama yerkabuğuna etkisi fazla değildir. Okyanuslarda deniz yüzeyi 8-9 metre yükselirken, katı yer kabuğundaki etkisi 30-40 cm yöresindedir ve bu kayma sadece Ay'a doğru değil, her yönde olabilir. Jeologlar bu tedirginlik kuvvetinin yer kabuğunda yarattığı enerjinin, yerin mağma katmanındaki konveksiyon enerjisinin yanında çok küçük kaldığını ve depremlerin hemen kabukta değil yerin daha içinde meydana geldiğini söylerler. Ay ilkdördün evresinde olduğunda gelgit etkisi fazla değildir çünkü Güneş o etkiyi sönümlendirir. Japonya depremi bu gelgit etkisinin minimum olduğu bir tarihte meydana geldiğini unutmayalım.
Bizim insanımız medyada büyük depremler haberleri olduğunda veya ülkemizde deprem yaşandığında olaydan haberdar olur. Halbuki yeryüzünde yılda yaklaşık 500 000 deprem meydana gelmektedir ve bunların 100 000'i insanlar tarafından hissedilmektedir. Tüm depremlerin bir veritabanını tutan http://earthquake.usgs.gov/ siteye göre son yüzyılda meydana gelen depremler gözönüne alınıp bir istatistik yapıldığında yılda ortalama bir kez 8 şiddetinden daha büyük deprem meyadana gelmektedir. 7.0-7.9 aralığında meydana gelen depremlerin sayısı yılda 15 iken 6.0-6.9 aralığında 134'dür. Bu depremlerin oluş tarihleri bağlantısını verdiğim adresde bulunabilir. Bu çok şiddetli depremlerin tarihi ile Ay'ın yeniay ve dolunay tarihlerini karşılaştırdığımızda aralarında hiç bir korelasyon yani bağıntı olmadığını görürüz. Bizim ülkemizde olan depremleri de Kandilli Gözlemevinin sayfasından ( http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst1.asp ) takip edebilirsiniz ki günde yaklaşık 20 deprem olmaktadır.
Sözün özü, bu güzel gökyüzü olayını Cumartesi akşamı seyretmeniz. Güneş battığı sırada doğudan yükselen tepsi gibi Ay, herkesin ilgisini çekecektir. Sakın yanındaki parlak cisme uçan daire diye bakmayın o güzel halkası ile bilinen Satürn gezegenidir. Küçük bir teleskopla baktığınızda o güzelim halkayı da görebilirsiniz. Eğer bu sırada ülkemizde veya başka bir ülkede bir deprem olduysa bunun nedeni o güzel görünümlü Ay'ımız değil, yeryüzündeki kıtaların kayması sonucu oluşmuş bir olaydır, tesadüfen o güne, o ana rastlamıştır. Esen kalın, gökyüzü ile kalın.
Prof.Dr. Ethem DERMAN-Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri, Bölüm Başkanı
Sözün özü, bu güzel gökyüzü olayını Cumartesi akşamı seyretmeniz. Güneş battığı sırada doğudan yükselen tepsi gibi Ay, herkesin ilgisini çekecektir. Sakın yanındaki parlak cisme uçan daire diye bakmayın o güzel halkası ile bilinen Satürn gezegenidir. Küçük bir teleskopla baktığınızda o güzelim halkayı da görebilirsiniz. Eğer bu sırada ülkemizde veya başka bir ülkede bir deprem olduysa bunun nedeni o güzel görünümlü Ay'ımız değil, yeryüzündeki kıtaların kayması sonucu oluşmuş bir olaydır, tesadüfen o güne, o ana rastlamıştır. Esen kalın, gökyüzü ile kalın.
Prof.Dr. Ethem DERMAN-Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri, Bölüm Başkanı
0 yorum:
Yorum Gönder