Üç Haber ve Üç Yanlış

     Bilim haberleri dünyayı bilmem ama, ülkemizde ne yazık ki gereken yerinde değil. Görsel ve yazılı basında yer alan bilim haberlerinin bir kısmı ise yanlış bilgi içeriyor. Burada son birkaç gündür özellikle internet haber sitelerimizde gökbilimle ilişkili üç haberin doğrusunu yazmak istedim. Bu üç haberi öğrencilerim bana iletince haberdar oldum. Çünkü bilim haberlerini genelde basından değil, kaynaklarından izleyen biriyim. Bu açıdan bu haberler beni oldukça şaşırttı. İşte o haberler:
1. 2012'de Dünya'daki Yaşam Bitecek!!

     Haberin kaynağı New Scientist. 2012'de oluşacak Güneş patlaması ile Dünya'daki elektrik sistemlerinin çökeceği, okyanuslarda dev dalgaların oluşup özellikle kıyı kentlerini etkileyeceği, Güneş'ten gelen parçacıkların canlılar üzerinde olumsuz etkileri olacağı belirtiliyor. Hatta bunun için tam bir tarihte verilmiş: 22 Eylül 2012. (Bizim sitelerimiz bunu 12 Eylül 2012 olarak yazmış. Kulağa daha hoş geliyor sanki.)Bu haber aslında bir felaket senaryosu. Güneş'teki patlama sonucunda ABD'de en kötü olasılıkların neler olabileceği üzerine bir senaryo düzenlenmiş. Yazının başlangıç kısmında bununlailgili bilgiler var. Bugüne kadar oluşan patlamalardan canlı hayatının etkilenmediği vurgulanıyor.

     Haber NASA'ya dayandırılınca NASA'nın konuyla ilgili haberini daha önce incelemiş ve kendi sitemde bir haber yapmıştım. Güneş lekelerinin son iki yıldır minimumda olduğu ve ortalama 11 yıllık dönemlerle güneş lekelerinin arttığı ve güneş patlamalarının bu lekelere neden olduğu belirtiliyordu. Güneş lekeleri en yüksek değeri için verilen tarih ise 2011 ile 2013 yılları arasıydı. İşin can alıcı noktası burası.
     Güneş, geçmişteki lekelerin sayısına bakılıp bir istatistik çıkarıldığında ortalama 11 yılda bir leke sayısını arttığı gözleniyor. Birkaç yıl sonra bu lekeler azalıyor ve minimuma iniyor. Bu geçmişte bu şekilde süre gelmiş. Ancak hiçbir zaman güneş patlamaları canlı hayatını tehdit eden bir unsur olamamıştır. Nereden mi biliyoruz? İnsanoğlu hala hayatta da ondan. Bundan daha iyi delil olabilir mi?

     Güneş patlaması sırasında uzay boşluğuna yüksek hızda ve enerjide parçacık fırlaması gerçekleşir. Ancak bu parçacıkların tamamı dünyaya gelmez. Gelen parçacıklar dünya üzerinde çeşitli etkilere neden olurlar evet. Ama bu etkiler haberde sözedildiği gibi büyük çapta felaketlere yol açmazlar. Çünkü Güneş'ten çıkan parçacıkların çok az bir kısmı dünyaya ulaşır. Gerisi uzay boşluğunda yoluna devam eder. Buna şöyle bir örnek verelim. Elimizde ucunda sprey olan bir şişe su olsun. Bizde 1 m uzaklığa bir iğne koyalım. Şimde iğneye doğru spreyi sıkarak suyu püskürtelim. İğneye gelen su ile iğnenin çevresinde oluşan su izlerini karşılaştıralım. Görebileceğimiz gibi iğneye isabet eden su miktarı çevresine isabet eden suya göre daha azdır. İğne yerine dünyayı, sprey yerine Güneş'i koyarsanız ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.

     2011 ile 2013 yılları arasında beklenen güneş patlamaları sonucunda insanoğlu nasıl etkilenecek. Bu yıllar arasında belirli bir günde patlamalar maksimuma ulaşacaktır. Bunun tarihini hiçbir gökbilimci verememektedir (Haberdeki 12 Eylül 2012 tarihi gerçekçi değil). Bu sırada dünyada en fazla şunlarla karşılaşabiliriz: TV ve radyo yayınları etkilenebilir, cep telefonlarınız etkilenebilir, trafolarda arıza oluşabilir. Peki bu olayları sürekli yaşamıyor muyuz? Ufak bir yağmurda veya bir fırtınada ülkemizde trafolar zarar görerek elektriğimiz kesilmiyor mu? Yani biz bunlara alışık olan bir milletiz. Ama ABD halkı değil. 1-2 saatlik elektrik kesintilerine bile alışık değiller. Biz de ise durum öyle değil.


Bulutsu ekibine yazıyla ilgili verdikleri bilgi için ayrıca teşekkür ederim.

2. 55 Milyon Işık Yılı Uzunluğundaki Gökcismi:


     Yakın zaman önce evren henüz 800 milyon yıl yaşında iken oluşmuş bir gökcismi keşfedilmişti. Bu keşif gökbilimcileri heyecanlandırdı, çünkü evren oluşum modelleri için cisimde bazı kanıtlar yer alıyor olabilirdi. Bununla ilgili bizim basınımızda haber yaptı. Ancak bir yerde hata yapıldı. O da cismin 55 milyon ışık yılı uzunluğunda olduğuyla ilgili.

     Samanyolu Gökadası'nın büyüklüğü 130 bin ışık yılıdır. Bir gökadanın büyüklüğünden bin kat daha büyük cisim ne olabilir ki? Haberle içerikli yabancı bir bilim sitesine baktığımda buradaki rakamın yanlış olduğunu gördüm. Aslında keşfedilen cismin uzunluğu 55 milyon ışık yıl değil, 55 bin ışık yılıydı.

3. Kemer'de Görülen Cisim UFO'mu?

     26 Nisan tarihli habere göre Antalya'nın Kemer ilçesinde saat 3.30'da gökyüzünde tanımlanamayan bir cisim görülmüş ve yöredekiler bunun UFO (uzaylı denilmek isteniyor) olduğunu belirtiyor. Peki aslında ne görmüşlerdi?

     Gördükleri Uluslararası Uzay İstasyonu ile başka bir uydunun birbirine yakınlaşması hareketiydi. Bunu bilmeyen yöre halkı gördüklerinin UFO olduğunu sandı. Ama haber kaynakları bu konuda araştırma yapmadan yayımlamayı seçtiler. Çünkü uzay istayonunun Kemer'de görünmesi bir haber olamazdı, değil mi?


     Dünya yörüngesinde dolanan uyduların Türkiye üzerinden geçişlerini çeşitli kaynaklardan izleyebilirsiniz. Bu sitelerden ben Türkçe olanını vereyim: http://uyduizleme.gokbilim.com/

     Böylece gökyüzünde bir cisim gördüğünüzde gezegen, bulut parlaması, uçak değilse bir uydu olup olmadığını buradan kontrol edebilirsiniz.


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Güneş patlamalarını bu kadar ciddiye almayalım. 1975 yılından beri izliyoruz. Sadece elektromanyetik dalgalara olan aşırı etkisi nedeniyle haberleşmede sorunlar yaşanabiliyor. Hepsi o kadar. Talat Turgay
http://blog.milliyet.com.tr/2012-yilinda-gunesimiz-tepe-takla-olacak-/Blog/?BlogNo=327018

Yorum Gönder